30 Eylül 2012 Pazar

Türk Usulü Sac Tavuk Sote

 
 
Farkli lezzetleri denemeyi cok seviyorum ancak o mükemmel türk yemeklerinden vazgecmem mümkün degil :) Bu tarif de sürekli ve severek yaptigim tarifler arasinda. Hem cok lezzetli hem de oldukca hafif. Yaninda sehriyeli pirinc pilavi ve cacikla, güzel bir aksam yemegi menüsü olusturabilirsiniz.


Malzemeler:

1 adet tavuk gögsü yaklasik 450 gr
4 adet sivri biber
2 adet orta boy sogan
2 adet büyük boy domates
2 dis sarimsak
tuz,kekik ve pul biber



Yapilisi:

Tavuklari küp seklinde kesip suyunu cekene kadar,cok kizarmiycak sekilde kavurun.
 
Soganlari piyazlik sekilde, biberleri de halkalar halinde dograyip, tavuklara ekleyin.
 
Ince kiydiginiz sarimsaklari da sac tavaya ekleyip, sogan ve biberler pisene kadar kavurun.
 
Son olarak küp dogradiginiz domatesleri ve baharatlari ekleyip, domatesler yumusayana kadar pisirin.
 

Afiyet olsun

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Farkli Bir Misir Ekmegi


Karadenizli olmamdan dolayi, misir ekmegini cok severim. Aslinda karadeniz yemeklerinin cogunu cok severim. Zamanla yöresel yemekler de ekleyecegim siteye. Süprizleri bekleyin diyorum :)

Yurt disinda misir unu bulmak herzaman mümkün olmuyor, o nedenle polenta diye misir unundan biraz daha iri taneli bir un kullaniyorum. Cok basit kendi kendime uyarladigim bir tarif bu. Corbalarin yaninda servis yapabilirsiniz gercekten cok lezzetli.

Malzemeler:

1 su bardagi misir unu
1/2 su bardagindan biraz fazla süt
Rende kasar
Cesitli otlar, maydanoz,dere otu, frenk sogani vb.
Tuz, pul biber

Yapilisi:

Tüm malzemeyi karistirip,bulamac halinde bir karisim elde edin. Daha sonra icine baharatlari, ince kiydiginiz yesillikleri ve rende kasari ekleyin. Yaglanmis tavada alti üstü kizarana kadar pisirin.

Afiyet olsun

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Su Muhallebisi


Uzun süredir siteyi güncelleyemedim, herkesten özür diliyorum :( Yogunluk,baska islere dalma, ee birazda üsengeclik eklenince güncelleme biraz uzadi. Aslinda elimde bircok tarif var. Ancak acikcasi diger bir sorunum, tarifleri nasil eklemem gerektigi... Hem ölcü kullanmamam, hemde ölcülerin az miktarda olmasi, tarif eklememi biraz geciktiriyor.

Neyse gelelim bugünki tarifime. Su muhallebisi! Nedendir bilinmez ben bu muhallebiyi cok ama cok severim. Uzun zamandir su muhallebisini yapmayi düsünüyordum, ancak daha yeni kismet oldu :) Bana kalirsa bayram icin de cok cok güzel bir alternatif olabilir bu muhallebi, hem hafif, hem de cok hos görünen bu tatliyi misafirlerinize ikram edebilirsiniz. Herkese simdiden mutlu, huzurlu ve sevdikleriyle güzel vakit gecirebildigi hayirli bayramlar diliyorum.

Malzemeler:

2 su bardagi su
2 su bardagi süt
1 su bardagi pudra sekeri
1 su bardagindan bir parmak az nisasta

Sosu:

Frambuaz ve seker

Yapilisi:

Tüm malzemeyi karistirip, nisastayi ve sekeri eritin. Karisimi ocaga alin, ve orta ateste kabarciklar cikana kadar karistirarak pisirin. Borcami yada kaseleri su ile islayip, karisimi dökün. Once oda sicakliginda sogumasini bekleyin. Daha sonra buzdolabinda bekletin.

Sosu icin, ben donmus frambuaz kullandim. Frambuaz ve dilediginiz miktarda sekeri bir tavada pisirip,soguduktan sonra üzerine döküp servis yapin.

Afiyet olsun.

Ufak Notlar:

Bu muhallebi cok sekerli bir tatli olmuyor, ancak damak zevkinize göre seker miktarini arttirabilirsiniz. Ya da sos yerine üzerine pudra sekeri serpip de servis yapabilirsiniz. Ayrica su muhallebisine gül suyu cok yakisiyor. Ancak gül suyum olmadigi icin kullanamadim. Gül suyu sevenlerin, pisdikten sonra, muhallebiye zevke göre bir miktar eklemesini tavsiye ederim.

23 Temmuz 2012 Pazartesi

back to black...

                                                                                      kaynak: hürriyetim.com

Sanki dün gibi Amy'nin aramizdan ayrilisi...Oysa ki koskoca bir sene olmus...Zaman nasil da akip gidiyor avuclarimizdan...

Beni taniyan herkes, Amy Winehouse'a karsi olan hayranligimi cok iyi bilir...Insani kendinden alip cok uzak yerlere götüren, o büyüleyici sese kim,nasil karsi koyabilir ki? Bu yüzden bazen günlerce, saatlerce ayni sarkilari dinler, Amy´nin gözünden, sözlerinden hayata bakmaya calisirim. Aaa Amy, O deli sarhos mu? Aman bu kadinin nesi sevilir, nesi dinlenir ? diyenlere ben pek cevap vermiyorum...Kimsenin özel hayati beni hic mi hic ilgilendirmez. Cünkü O'nu yargilamak yerine, baska bir acidan bakiyorum yasadiklarina...

Ben görüntüsünün ve yaptiklarinin aksine, yani o asi görüntünün, cilgin tavirlarin arkasinda, daha yumusak ve cok ince ruhlu biri oldugunu düsünüyorum. Amy'nin gözlerindeki o parilti, asilda ne kadar masum, ne kadar da yardima muhtac biri oldugunu haykiriyordu sanki...Sarkisinda da dedigi gibi; I don't ever wanna drink again. I just need a friend... Tek sorunu yalnizlikti, o kadar kalabaligin icinde yasadigi yalnizlik... Sadece yaninda birilerini istiyordu, O'na destek olabilecek, yardim edebilecek, O'nu battigi bu kötü batakliktan cekip kurtarabilecek birilerini. Maalesef yalnis kisiye kalbinin kapilarini acti ve izin verdi... Belkide onu ölüme yakinlastiran, en büyük adim bu olmustu...

Insanlar her zaman yapmaktan cok hoslandiklari "yargilamak" eylemini bir köseye birakip,  Amy´ye gereken özeni göstermis olsalardi, ya da bilemiyorum belki daha cok destek olsalardi, belki suanda Amy aramizda olabilirdi...Bunu suna dayanarak söylüyorum, en son konserinde yani Belgrad'da yasanilan olaylar, beni, büyük bir hayrani olarak cok cok üzmüstü, cok kirmis ve yikmisti. Onca insan, Amy Winehouse hayrani onca insan, orada toplanmis, O harika insanin sarkilarini dinlemek icin bekliyor, ki durumundan haberdar olan insanlar, birden istediklerini alamayinca paralarinin derdine düsüp, Amy'yi yuhalamaya basliyorlar. Hic bir insan, hangi durumda olursa olsun bunu haketmez, ki Amy'nin durumu da gayet aleni ve bilinen bir durumdu. Özetle bu igrenc olaylara hic gerek yoktu, ve belki cok agir bir itham olucak ama orada bulunan herkes, tek tek her sahis, bence Amy'nin ölümünden bir nebze dahi olsa sorumlu...Destek vermek yerine, O insani yuhalamak gercekten icler acisiydi...Onun o sarhos ve bitmis halini görmek, üstüne üstlük yuhalanmasini görmek, beni, bir Amy hayranini inanilmaz üzmüstü...Bunu nasil yapabildiler hala anlam veremiyorum... Diger yandan belki de bu durum cok normal degildi, evet haklisiniz,konserine gittigimiz sanatcilarin sarki söyleyip, sarkilarini dinleyebilmeyi isteriz. Ama bu olayda Amy'nin durumu acik ve netti, rehabilitasyondaydi ve yeni cikmisti. O yüzden karsilasicaklari herseye hazirlikli olmaliydi dinleyiciler... Orada onu yuhlayan herbir insanoglunu esefle tekrar tekrar kiniyorum.

Her ne olmus olursa olsun, Amy Winehouse benim icin herzaman cok güzel bir insan ve olaganüstü bir ses olarak hafizamdan ve kalbimden hic cikmayak...

Yüzyilin en iyi caz kadin vokali Amy Winehouse'un aramizdan ayrilisinin birinci yildönümü bügun. Temmuz'un 23'ü, benim icin cok üzücü bir gün olarak, takvimde ki yerini her yil koruyacak. 

Isiklar icinde uyu Amy...



                                                                                        kaynak:youtube

22 Temmuz 2012 Pazar

Kremali Tavuklu Makarna


Ben bir makarna ve makarna sosu delisiyim :) Makarnayi her hersekilde tüketebilirim. Ancak  sadece yogurt ve ketcup kullamayi sevmiyorum. Dogrusu ben bunlari makarnalarimda hic kullanmiyorum! Tarifleri ekledikce nekadar cok makarna ve degisik soslar tükettigimi görüceksiniz :) Iste buda onlardan bir tanesi. Aslina bakarsaniz cok klasik bir makarna sosu,adi üstünde kremali tavuklu makarna. Ancak ben herseyi kendi tarzimla yapmayi ve pek tarif kullanmamayi seviyorum. Tarif kullandigim zamanlarda ise mutlaka ama mutlaka o tarifi ( belki biraz haksizlik ediyorum ama) degistiriyorum. Napiyim elimde degil :) acaba karabiber yerine biraz tarcin koysam,ya da biraz kimyon eklesem mi diye hayalimde canlandirip, hayalimdeki yemekleri yaratiyorum :) O yüzden yemeklerim genelde kendini tekrarlamaz, hep yeni birseyler yapmak icin ugrasirim. Yemeklerde ölcü de kullanmiyorum ancak bunu sizin icin yapmaya calisicam :) Sanirim cok uzattim hemen tarifime geceyim. ( Bu arada söylemeden gecemeyecegim, bu su zamana kadar yaptigim en güzel makarnalardan bir tanesi oldu, yaparsaniz yorumlarinizi benimle mutlaka paylasin.) 

Malzemeler:

200 gr makarna
1,5 tavuk gögsü
100 gr mantar
(tirmit mantari)
yarim kirmizi sogan
yarim beyaz sogan
150 gr krema
1 dis sarimsak
soya sosu
köri
feslegen
karabiber
parmesan peyniri

Yapilisi:

Yapilisi cok basit. Tavuklari küp seklinde ya da ince uzun sekilde dograyin. Icine sarimsagi ezin, soya sosunu,köriyi ekleyin ve bir saat kadar bekletin. Tavuklari yagsiz tavada arkali önlu pisirin, yalniz kurumamalarina dikkat edin. Ben genellikle beyaz birakiyorum. Daha sonra biraz zeytin yagi ve piyazlik dogradiginiz soganlari ekleyip kavurun. Mantarlari da ekleyip kavurun.

Bir yandan makarnanizi haslayin. Hasladiginiz suyu dökmeyin bir kismini sosu icin ayirin. Mantarlar biraz kavurulduktan sonra makarna suyundan karisima ekleyin. Suyu da ekledikten sonra kremayi ekleyin ve karistirin. Tuzunu ve feslegenini ekleyin. Ben kurutulmus feslegen kullandim, ancak tazeyle de harika olucagindan eminim. Sosu biraz pisirdikten sonra, icine süzdügünüz makarnayi koyun, biraz parmesan peyniri rendeleyin, birazda cekilmis karabiber ekleyip karistirin. Voilá makarnamiz hazir, umarim benim begendigim kadar sizler de begenirsiniz :)


Ufak Notlar:

Mantarlar kültür mantari degil, tirmit mantari gibi bir cins mantar. Kültür mantari da kullanabilirsiniz ancak ayni lezzeti yakalayabilceginizi sanmiyorum.

Sosa ekliyceginiz su miktari, sizin sosu hangi kivamda sevdiginizle alakali. Ben genelliklle soslari biraz sulu ancak kivamli severim. Icinde krema oldugundan ve sogudugunda cabuk katilastigindan ben suyunu biraz fazla koyuyorum. Bu tarifte, bir su bardagina yakin makarna suyu kullandim. Yalniz sunu da belirtmek isterim, kremaniz sayet sulu kivamliysa, makarna suyunu azaltmanizi öneririm.

Lezzetiniz yerinde, gülümsemeniz yüzünüzde olsun.

Not: Profesyonel kameram yanimda olmadigi icin resimleri maalesef telefonumla cekmek durumundayim. Oyüzden kalitesi biraz kötü ama umarim bu resim de biraz olsun istahinizi acabilmistir :)

Sonunda Hos Buldum Galiba :)

Yillardan beri, hep bir sayfam olsun istemisimdir. Bu istegimi de sanirim bir sekiz sene kadar erteledim...Neyse gec olsun güc olmasin demisler degil mi? Iftar vaktinin gelmesini beklerken, haydi Senem bence tam sirasi bloguna basla ve su erteleyip durdugun istedigini gerceklestir artik diye bir ses beni bilgisayara dogru itekledi. Ve sonunda iste burdayim :)

Blogun ismi aslinda kafamda yillardan beri hazir bekliyordu; Hindistan Cevizi, ancak bu adres alinmis oldugu icin bende adresi hindistancevizii seklinde almak durumunda kaldim. Neden bu isim diye sorarsaniz, kendimi hindistan cevizine benzettigim icin diyebilirim sanirim hic düsünmeden :)

Güzel tadlarla hayatin icin icinden cünkü bloguma sadece yemek tarifi eklemek istemiyorum, gittigim, gezip gördügüm yerleri, taddigim güzel lezzetleri de sizlerle paylasmayi düsünüyorum. Bakalim zamanla güzel bir konsept olusur umarim.

Simdilik böyle kisa ve öz baslangic yazisi olsun istedim :) Ilerleyen zamanlarda kendimden, yemek serüvenlerimden daha ayrintili bir sekilde bahsedicem. Herkese güzel tadlar, güzel günler ve hayirli ramazanlar diliyorum.